28 Nisan 2015 Salı

Yazma isteği..

Sürekli bir şeyler yazma isteğim var. İçinden geçtiğim durumu bildiğim kelimelerle anlatamıyorum ama yine de kelimeler arasında dolaştıkça adını bulacakmışım gibi geliyor. 
-Değişiyorum galiba, dönüşüyorum demek daha doğru bir tespit aslında, sürekli halden hale girerken ya ilk başladığım noktada ya sonda buluveriyorum kendimi. Allah niyetlerimizi bozmasın, ayaklarımızı yolunda tutsun.. Yaşamak varken yazmak anlamsızdır, cesettir, ruhsuz bedendir benim aklımca ama yazıyorum işte-
Bu aralar iki lafım bir araya gelmez oldu diye de yazmak istiyorum. Tam bir şeyler söyleyecek oluyorum ki, aklıma birden fazla kelime geliyor ve ben onları düzgün bir sıraya koyup söyleyemeden  heceleri birbirine karıştırıyorum. Bildiğim bütün kelimeler, köprülerle, hatırladığım ya da hatırlamadığım bir hatıraya bağlanıyor. Mimoza demek aynı zamanda yağmur da demek oluyor memleket de kardeş de.. Klimnt demek aynı zamanda savaş da demek oluyor, umutlar da, yirmiiki yaşım da, korku da, heyecan da..  Bunun gibi.



24 Nisan 2015 Cuma

Allah'ın selamıyla..

Uzun zaman oldu, evlendim bu arada, gezdim, büyüdüm, otuzumu geçtim, oturdum, güzel günlerden geçiyorum, Elhamdülillah..
Bazı arkadaşlarım hala aynı, yanımda, etrafımda.. Bazılarıysa değişti, bazıları yeni geldi.
Hiç değişmiyor insanla ilgili hikayeler. Sanıyorum ki bazen, sadece karakterler değişmiş, anlatıcı da aynı, anlatılanlar da.. Ama karakter sadece kendi hikayesinden haberdar. Bu belki de hayatı sıkılmadan yaşamak için gereken mucizedir.
Sanki ferahlatan bir bulut gelecekmiş de hem gölgelenecekmişim, hem ıslanacakmışım gibi şimdiki zaman.
Sanki ardından yakmayan sıkmayan bir güneş gelecek de rengarenk olacakmış gibi gök kuşak kuşak.
Sanki güvercinler ayaklarında postalarla gelecekmiş gibi müjde müjde.
Ve sanki şimdi içimde bir nar var da korkmuyormuşum boyanmaktan bereket bereket.